Çok Bilinmeyenli Denklem
- Nur Tuba Yaşa
- 28 Ara 2017
- 5 dakikada okunur
Çok Bilinmeyenli Denklem

Toplum olarak kelimelere olan sığ bakışımızı değiştirmek oldukça güç. Oku ve geç. Aklında uyandırdığı ilk anlam onun asıl anlamıdır. Sende uyandırdığı ilk fikirden yola çık ve devam et.
Bir uçağa bindiğimizde özel ya da ekonomik sınıf ayrımı, bir stadyuma girdiğimizde şeref tribünü ve normal tribün ayrımı, kişisel ihtiyaçlarda ise bayan- erkek tabelasına göre yönümüzü belirleriz.
PEKİ PROBLEM NE?
Yönlendirilme odaklı yetişen toplum!
NASIL MI?
Kelimeleri fikirlerine, kişisel tecrübelerine, gelenek -görenek ve yetişme sürecine dayalı olarak kodlamış insanlar. İşte günümüz Müslüman toplumu… Yani sen yani ben…
(Numaralandırmalar birbirini tamamlıyor okumayı yaparken buna dikkat et. )
1) Müslüman gençliğin, okuduğu İslamî kitaplarda derinliğe inememesi,
2) Okuduğunu tecrübelerine göre yerleştirmesi,
3) Robota bağlamış bir şekilde önüne çıkacak tabela(!)’ya göre kişiliğini ve geleceğini belirleme kaygısı.
YANİ?
1) “Meal okudum, dinimi biliyorum.”
2) “Onları da biliyorum ama bizim yolumuz (tarikat-cemaat) daha iyi. Onların yanlışları var, uzak dur.”
3) “A hoca iyi diyorlar, takipçisi de çok demek ki onun her dediği doğru!”
TANIDIK GELDİ DEĞİL Mİ?
Kelimeleri düz okumaya devam ediyorsun hâlâ. Kartopu küçük görünüyor gözüne ama aynı sorun yerinde döne döne çığ meydana getirir unutma.
Olası Sonuçları ne Ola ki?
1) “Meal okudum bazı şeyler aklıma yatmadı. Şüphelerim var.”
(Ateizme yol)
“Meal okudum dinimi değiştirmeye karar verdim.”
(Hristiyanlık, Budizm,…)
“Meal okudum, hatta çok farklı ve güvenilir kaynaklardan beslendim.”
(İlmin verdiği enaniyetin sinsice kişiyi kuşatması ve kendine göre tefsirler ve yorumlamalara giderek farkında olmadan İslam’ı tahrip etmesi. Tefsir kolay ve sıradan bir mesele değil. Meal okumak da altyapı ister. Biz bu altyapıya TEFSİR diyoruz hanımlar beyler. Unutmadan, günümüz Instagram mücahidliği olarak da göze çarpar bi durumdur. )
2) “Şu tarik(yol)’in medresesine gittim ama şöyle şöyle olumsuz şeylere rastladım. Ha bizimkinde de yok değil ancak onlara göre daha makul.”
(Birlik olmak varken ehl-i sünnet daire de hizmet eden din kardeşlerine üstü örtülü çamur atmak; üstü açık onlara gitme bize gel. Bizim olmalısın, herkes bizim olacak!! ) (1)
3)Televizyon ve bilgisayar Müslümanlığı…
Hocalara bağlı İslam…
Sebep olanlara hayranlık ve minnet duymak.
(Kalbimizde yer etmesi gereken en büyük öğretmen ve örnek Hz. Muhammed Mustafa aleyhisselatu vesselam’dır. Ona götüren ehl-i sünnet her yol hayırlıdır ve saygıyı hak eder. Ama her ne olursa olsun kula kulluk etmeyi haklı çıkarmaz. Dengeyi iyi tutturmak lazım. Artık öyle bir raddeye geldik ki. İş Sünni Şii ayrımının da çok ötesi geçip “Hocalara göre İslam” vaziyetini aldı. İfrat ve tefrit dengesi mühim genç kardeşim.)
GENEL SONUÇ:

Kaos!
Sonuçlar emin olun çok çok daha fazla. Biraz beyin fırtınası sana olası sonuçları sıralayacak.
Not: Sorunları sıralarken size açıklamalarını da getirdim özet bir dille. Ancak maddeler arasındaki bağlantıyı koparmadan yeniden okumanı tavsiye ederim.
GELELİM EN ÇOK SORULAN SORUYA
“Bir Müslüman bu çok bilinmeyenli denklemden nasıl kurtulabilir?”
El Cevap İşi denkleme götürmeyerek.
Bilirsiniz, okul yıllarımızda öğretmenlerimiz tahtaya bir soru yazar ve istediğimiz herhangi bir yoldan çözüme ulaşmamızı isterlerdi. Hele bir de içinde bilinmeyen bulunuyorsa, o çözümü çorba eder, içinden çıkılmaz bir hâle getirirdik. İşte şu anki İslam toplumu da aynen böyle. Çok ufak ve basit bir meseleyi TABELA MÜSLÜMANLIĞI olarak adlandırdığım yani “X yerden duydum, güveniyorum, doğrudur, peşinden giden çok…” Müslümanlığı ile yorumlamak.
Ve her insanın bu yöntemle kendi İslam mantığını dayattığını bir düşünün… Korkunç…
Herkeste “BEN” Müslümanlığı oluşmaya başladı gidiyor: X kişisi, Y kişisi, Z kişisi,….. Birçok kafa girdi işin içine ve denklemlerin içinden “İSLAM ZOR YA HU” diyerek kaçmaya başladık. “Bu soru yanlış öğretmenim.” diyen öğrenci misali. Evet, bu kafada giden çok kişiler zamanla dinden koptular.
En basiti tesettür gibi çok net olan bir mesele bile içinden çıkılmaz bir hâl aldı. Ve yine şu cümleler kasıp kavurdu ortalığı: “Ben de Müslümanım ve bence tesettür…” Anladınız siz onu.
Gayet makul ve mantıklı yollarla izah edilebilecek bir dini çorba ettik ve edilmesine seyirci kaldık. Sonra da İslam’la alakası olmayan kendi dinini oluşturmaya çalışan insan bozması hocalar türedi etrafta. Evet, bu kaosa biz Müslümanlar sebep olduk.
Bir şeyi sıklıkla unuttuk. Kişinin İslami hayatında verdiği bir taviz, soyunda binler taviz olarak devam edip gidecekti.
Senin şu an harama attığın ve “Ne olacak yaa abartmayın..” dediğin bir bakış ileride kızının harama bir nazarı ile senin hiç istemediğin bir birlikteliğe dönüşecek ve kızın yıllarca bunun acısını yaşayacaktı. Ya da oğlun bunu öte noktaya taşıyacak ve kim bilir hangi kızın canını yakacaktı.
Namazlarında gösterdiğin tembellik evlatlarında namazın anlamını dahi bilmeme olarak baş gösterecekti. Kim bilir daha neler neler… Çok uzağa gitmeye gerek yok. Senelerce öğrendiğin tarih bilgilerin sana işin Sosyal Kültürel tablosunu gösterecektir. Tabii tarihe hangi açıdan baktığına da bağlı.
PEKİ NE YAPMALI?

1. Yol
Az yukarıda anlattığım üzere MEAL’in temeli olan TEFSİR ile yola çıkmalısın kardeşim. Zira meal demek çeviri demektir ve ibareye takılmana yol açar. Peşinden dinden uzaklaşmanla noktalanabilir. Başıma gelmez deme. Tanıdığım 3 meal okuyucusundan 2 si şu an bambaşka hayatlar yaşıyor.
Tefsir sana ne mi kazandırır?
Kur’an ile olan bağımızı yeniden sağlamlaştırır. Yaklaşık bir asır evvel yüreğimizden çıkartılmaya çalışılan Kur’an-ı Kerim’in ruhuna aşina olmamıza yardımcı olur. İbareden ziyade hakikate ve olayların arkasındaki meselelere ulaştırır. Kur’an’ın diline yakınlaştırır.
Bunun için size tavsiye edeceğim tefsir hiç kuşkusuz Risale-i Nur olacaktır. (Hemen “Yine mi yaaa…” deme. Hatta “Neden X tefsir değil de Risale hayret bir şey biz ayırıyor muyuz?” da deme. Hem belli ki sen tefsir okumayı seven bir kardeşsin bu mızmızdan onu sezdim. Madem öyle 14 kitaplık bir külliyat senin için hiç zor olmasa gerek. Oku bir kere. Ağaçta uzandığın meyve sana yetecektir. “Daha üstteki dallardaki daha olgun meyvelere yetişmek istiyorum çook güzel görünüyorlar.” diyorsan daha sonra bir daha oku, bir daha oku ve özetle. Risale-i Nur yalnız tefsir değil aynı zamanda fıkıh ve kelam kitabıdır.
2. Yol
Her sene bir siyer kitabı devirebilirsin. Zaten okuduğun bir siyer kitabı varsa onu her sene tekrar okuyabilir ve her okumanda içinde adı geçen bir sahabe üzerine araştırma ve inceleme yapabilirsin. Oldukça heyecanlı olabilir, ne dersin?
3. Yol
Hadis ilminde hiç kuşkusuz Buhari, Tirmizi,… ve çok büyük zatlar akla gelir ve gelmelidir. Aç ana kaynaktan oku. Ana kaynağı açıklayan çok hadis yorumcusu, maalesef işi kendi mantıki izahına göre destekleyecek argümanlarla birleştirip kendi fikri yapısını sana aşılamaya çalışabiliyor. Herkes böyle değil elbet diyebilirsin ancak hadis ilminde taş çatlasa 1000’den fazla hadisten ötesini ezbere bilmeyen birinin 500.000 hadisi ya da 1 milyon hadisi ezbere bilip bir de Kur’an-ı Kerim’i ezber bilen hadis ravilerine yetişebilmesi mümkün olmayacaktır. O yüzden mizan çok hassas ve hadisleri tahrif etmek için çırpınan çok akbaba var etrafta. Aman diyim kardeş dikkat. (2)
4. Yol
Muhakkak sağlam bir ilmihal kitabın olmalı. Ondan bundan duyduğun bilgiler ile değil sağlam kaynaktan almalı bilgiyi.
“Kitap alamam şu an fakirim ben.” ya da “ Amaan okumam ki alırım kalır kitaplıkta, üşenirim.” diyorsan, Sorularla İslamiyet sitesinden faydalanabilirsin.
Sözün Özü
Artık yola çık ve kendin bir şeyler yap. Ne zamana kadar birilerini takip ederek kendini yetiştirebilcekesin? Bu seni ne kadar ileri taşıyabilir?
İslam kolaylık dinidir evet ama KOLAYCILIK dini değildir kardeşim.
Müslüman araştıran ve araştırmaktan yılmayan kişidir. Bunun panzehirini ben Risale-i Nurları okuyarak elde ettim. Yıllar önce hayranlıkla bakıp “Ya hu maşaAllah ne kadar takvalı insanlar var, ne çok araştırıyorlar hiç mi yorulmuyorlar?” deyip iftiharla ve hayretle baktığım kardeşlerimi Nurları okuyunca anlayabildim. Şu an derdim daha üst dallardaki meyvelere uzanmak.
İlim konusunda gözümüzün her daim AÇ olması dua ve temennisi ile…

Comments